Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Mendil Satan Suriyeli Çocuk

Mendil Satan Suriyeli Çocuk

Salı günü ‘vicdanları kanatan’ ve ‘yüz kızartıcı’ bir haber düştü ajanslara…

İzmir, Basmane’de yemek yiyen müşterilerin yanına giderek mendil satmaya çalışan Suriyeli bir çocuk bir lokanta çalışanı tarafından dövüldü; çocuğun burnu kanadı. Çocuk korkup ağlayarak masalara sığındı. Kendisine yardım etmek isteyenleri, korktuğu için yanına yaklaştırmadı. Haberde, Türkçe bilmediği için çocuğun isminin öğrenilemediği yazıyordu! 

Ne hâle geldik biz böyle Allah aşkına?! 

Yeryüzü Doktorları Başkanı Dr. Kerem Kınık bu elim hadise üzerine sosyal medyada şu satırları yazmış: 

“Bakın arkadaşlar;
Ensarlık geleneğimiz vardır; İzmir’e Sığınmış O Suriyeli muhacir çocuk baştacımızdır, Ahilik geleneğimiz vardır; o çocuk da sizler gibi rızkı peşinde.

Sahi biz ne ara vicdanımızı, insafımızı, îsâr ruhunu yitiriverdik? Bu toprakların ruhu nerelerde?

Fukara kalbine her kim dokuna,
Sinesi dokuna Allah okuna.”

KİMLER SORUMLU?

Hatırlayacaksınız, Ocak ayında İstanbul Şirinevler’de benzer bir hâdise yaşanmış ve Burger King’de müşteriden artan ve atılacak olan patatesleri almak isteyen Suriyeli 11 yaşındaki Halil isminde bir çocuk firmanın insanlıktan nasipsiz şube müdürü tarafından feci şekilde dövülmüştü. Kanlar içinde kalan çocuğa müşteriler yardım etmişti. Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın Halil’i evinde ziyaret ederek teselli etmiş, bir nebze oldun vicdanlarımızı rahatlatmıştı. 

o-002.jpg

Daha kim bilir medyaya yansımadığı için bilemediğimiz kaç benzer hâdise gerçekleşiyor Türkiye’de… 
Gerekli önlemleri almayan yerel yönetimler, konuya eğilmeyen sivil toplum kuruluşları ve Suriyeli mültecilere karşı nefret ve düşmanlık tohumları eken siyasiler ve tabii ki bu olayların fâilleri olan insan suretindeki hayvanlar bu utanç verici durumun asıl sorumluları. 

MİSAFİRPERVER TÜRKLER MÂZİDE Mİ KALDI?

Basının vicdanlı kalemlerinden Oral Çalışlar cumartesi günü Radikal’deki köşesinde “Hani biz misafirperverdik…” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Çalışlar, bayram sabahı Adalar iskelesinde çarşaflı Arap kadınlara yönelik nefret cümleleri kuran bir genç kadından yola çıkarak, “Kahrolsun Araplar, kahrolsun yobazlar” pankartı açabilecek psikolojideki kişilerin zihniyetini ve “batı türü aşağılamalar”a dikkat çekti. Yazı şöyle bitiyordu: “Evet bir bayram sabahı, deniz otobüsü iskelesinde yankılanan öfkeli sesi, bir zihniyetin dışavurumu olarak görüyorum... Hedefini şaşırmış bir modernleşme iddiasının manasız çığlığıydı o ses.” 

oo.jpg

Dayak yiyen Suriyeli çocuklar, aşağılanan çarşaflı Arap kadınlar toplum olarak ne kadar kirlendiğimizin ve nasıl manevi buhranlar içinde debelendiğimizin çarpıcı örnekleri. Bir an önce toparlanıp kendimize gelemezsek bu toplumsal psikoloji ile üzerimize sadece belâ ve musibet çekeriz. 

Mendil satan Suriyeli çocuk bizim vicdan aynamız… 

O çocuğun gözyaşları ve burnundan akan kan hepimizi yakar! 

Bugünlerimizi çok ararız, hem de çok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi