Bazıları onu başarısız bulsa da ben onu başarılı buluyorum. Hatta son elli yılın en başarılı lideri olduğunu söyleyebilirim.

Düşünebiliyor musunuz en az on seçim kaybetmiş, partisini bir adım ileri götürememiş,18 yıl boyunca dişe dokunur tek bir icraatı görülmemiş bir adam hala koltuğunu koruyabiliyorsa bu büyük bir başarı değil de nedir?

Devlet Bahçeli’den bahsediyorum.

Liderlik kariyeri baştan sona bir başarı hikayesidir.

Bir adam iyi bir hatip, benzersiz bir örgütçü, kurucu bir dava adamı olur siyasi hayatı seçim kaybetmekle geçmesine rağmen tolere edersiniz.

Net, berrak bir çizgisi olur muvaffak olamaz anlarsınız.

Ama Bahçeli bunların hiç birine malik değil.

Politikasını anlamak için mesela 15’i 43’le çarpıp, kare kökünü çıkardıktan sonra onu da 101 ile çarpıp, geriye kalanı ikiye bölüp, 5 çıkardıktan sonra anlayabilirsiniz. 15 niye 43’le çarpılacak, kare kökü niye çıkarılacak sonra tekrar niye 101 ile çarpılıp ikiye bölünecek en sonra niye 5 çıkarılacak orası meçhuldür. Eh, bu biraz da bizim bilgilerimizin sınırlılığı ile ilgilidir. Onu alkışlayanlar nasıl olsa –alkışladıklarına göre- onu anlıyorlardır. Biz anlamışız anlamamışız ne çıkar.

İtiraf etmek gerekir ki bu dâhilerin bile çözemeyeceği anlaşılmaz matematiğe rağmen koltuğunu başarı ile korumuştur. Hem bunu yaparken de o kadar başarılıdır ki biraz olsun uyanan olmuşsa hemen hain, satılmış, ABD ajanı, iktidarın adamı gibi yaftalarla tesirsiz hale getirmeyi bilmiştir.

Hiç unutmam rahmetli Yazıcıoğlu’nun genel başkan yardımcısıydım. Yazıcıoğlu ne pahasına olursa olsun ülkücülerin arasındaki ayrılığı gayrılığı bitirmek kararındaydı. Onlarca açıklama yaptı, ülkenin içinde bulunduğu kritik duruma işaret etti, sonra da Bahçeli’den randevu talep etti. Bahçeli randevu vermek yerine askerlerini konuşturarak bu bütünleşme iktidara yürüme tehlikesini ustaca bertaraf etti. Önce yardımcılarından birine gelsin üye olsun dedirtti, sonra hain edebiyatı ile tabanın nefret duygusunu harekete geçirdi. En sonra öyle bir noktaya geldi ki Yazıcıoğlu’na neredeyse git önce gazete sat, afiş as, ocakta çaycılık yap ondan sonra gel denildi. Tabi operasyon başarılı oldu, ülkücüler kucaklaşamadı. Yazıcıoğlu gibi bir gönül adamını devre dışı bırakmak az buz bir şey midir?

Şimdi bazıları Tuğrul’a takılmış. Tuğrul ne ilk ne son. Mansur Yavaş’ı kim ayrılmaya mecbur etti, ya Sinan Oğan’ı Vedat Bilgin’i? Her birine bir kulp takılarak kapı dışarı edildiler. Mansur Yavaş referandumda farklı düşündüğü için, Oğan biraz öne çıkıp ilgi odağı olmaya başladığı için, Bilgin, Bahçeli’nin akıl almaz politikalarını bir akademisyen olarak anlayamadığı için sırtlarına bir hain etiketi ile kapı önüne bırakıldılar. Her biri deve dişi gibi olan bu kadar adamı yiyeceksin bir de sana başarısız diyecekler..

Ya Meral Akşener? İki gazeteci yeniden meclis başkan vekili yapacak mısınız diye sordu, vay siz misiniz soran Akşener hemen refüze edildi, aklını çöp tenekesine atmış padişahım çok yaşa ekibinin önüne atıldı. Ona bir şey sormayacaksınız, hiçbir isim onun isminin önüne geçmeyecek, geçerse vay haline ya haindir, ya ajandır, ya da başka bir şeydir.

Tabi ki Bahçeli’nin başarıları bu yazdıklarımdan ibaret değil. Kitaplık çaptaki başarılarından sadece bir ikisini yazdım. Meclisin en az devamlı lideri o, en az miting yapan o, halkın arasına hiç çıkmayan o, eline kağıt tutuşturulmadan konuşamayan o, uçağa binemeyen, kimse ile tokalaşamayan o, en az yorulan o, konforundan hiç taviz vermeyen o, ama bu üstün meziyetlerine rağmen MHP’nin alternatifsiz lideri.

Böyle bir lidere başarısız denilebilir mi? Hele 7 Haziran seçimlerinden sonra izlediği politika tam başarı hikayesidir. Önce ne dedi millet bize muhalefet görevi verdi, sonra ne dedi, CHP ile hükümet kurun dedi, en sonra ne dedi gövdemizi taşın altına sokmaya hazırız dedi. Tabi siz her biri farklı manalara gelen bu 3 pozisyonun ne anlama geldiğini anlamadınız. Büyük liderler çağlarında anlaşılamamışlardır. Onun da anlaşılamaması doğaldır. Anlasaydınız zaten böyle olmazdı. Bu anlaşılmaz politika ile Sn Bahçeli kaydı hayat şartıyla liderliğini iyice pekiştirmiştir. Vatana, millete, hayırlı olsun…